İngiltere’de bir kampanya, “bıçak, suç ve kızarmış tavuk” gibi ifadelerle tanımlanan mesajları içermesi nedeniyle ciddi tartışmalara yol açtı. Bazı sosyal medya kullanıcıları ve insan hakları aktivistleri, kampanyanın ırkçı ve ayrımcı bir dil kullandığını savunarak, toplumda kutuplaşmaya neden olabileceği konusunda uyarılarda bulundu. Kampanya, özellikle gençler arasında artan şiddet olaylarına dikkat çekmeyi amaçlasa da, kullanılan dilin sorunlu olduğu belirtiliyor.
Kampanyanın arkasındaki grup, gençler arasındaki bıçaklı saldırıların artışına dikkat çekerek, bu durumu önlemek için toplumsal farkındalık yaratmayı hedefliyor. Ancak, kullandıkları ifadeler ve semboller, birçok insan tarafından ırkçı bir stereotip olarak değerlendirildi. Aktivistler, bu tür kampanyaların, genç siyahi ve etnik azınlık bireyler üzerinde olumsuz etkiler yarattığını ve toplumsal önyargıları pekiştirdiğini belirtiyor.
Kampanya, sosyal medyada geniş yankı buldu ve hızla eleştirilerin odak noktası haline geldi. Birçok kullanıcı, “Bu tür ifadelerin bir araya gelmesi, belirli bir etnik grubun suçla ilişkilendirilmesine neden oluyor,” yorumunu yaptı. Özellikle, kızarmış tavuk ifadesinin, tarihsel olarak ırkçı stereotiplerle ilişkilendirildiği ve bu durumun toplumda ayrımcılığı artırabileceği vurgulandı.
Kampanya ile ilgili tartışmalar, politikacılar ve toplum liderleri arasında da geniş bir yankı buldu. Bazı milletvekilleri, bu kampanyanın, gençler için örnek teşkil etmediğini ve daha yapıcı bir dil kullanılması gerektiğini savundu. “Bu tür ifadelerle gençleri suçlamaktansa, onlara destek olmalıyız,” diyen bir milletvekili, toplumsal sorunların çözümünde daha duyarlı bir yaklaşımın benimsenmesi gerektiğini ifade etti.
Öte yandan, kampanyayı destekleyenler, gençler arasında artan şiddet olaylarına dikkat çekmek için sert bir dilin gerekli olduğunu savunuyor. “Sorunu doğrudan dile getirmeden değişim yaratamayız,” diyen bir kampanya sözcüsü, gençleri koruma amacıyla böyle bir kampanya başlatıldığını belirtti.
Sonuç olarak, İngiltere’deki “bıçak, suç ve kızarmış tavuk” kampanyası, toplumsal cinsiyet, ırk ve etnik kimlik konularında önemli bir tartışma başlatmış durumda. Kullandıkları dil ve semboller nedeniyle eleştirilen kampanya, toplumda derinleşen önyargılar ve ayrımcılık konularında daha geniş bir tartışmanın kapısını aralayabilir. Bu durum, toplumsal sorunların çözümünde daha duyarlı ve yapıcı bir yaklaşımın benimsenmesi gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor.